100 dev projenin 11´i Ankara´da
3 dönem boyunca Ankara milletvekilliği yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, başkentin 13 yıllık büyüme serüvenini SABAH Ankara'ya anlattı: AK Parti döneminde Ankara'nın çehresi değişti. Bu dönemde yapılan 100 dev projeden 11'i Ankara'da.
İşte ilk 100 içindeki 11 dev proje
01- Tuz Gölü doğalgaz depolama alanı.
02- Bölgesel uçak yapım merkezi Ankara'da.
03- Haberleşme uydusu projesi Ankara'da. TÜRKSAT 6-A yine burada üretiliyor. Göktürk-3 Ankara projesi.
04- Ankara-Niğde otoyolu.
05- Ankara-İstanbul hızlı tren projesi. Ankara-İzmir hızlı tren projesi. Ankara-Konya hızlı tren projesi.
06- Asıl daha hızlı olan Ankaraİstanbul o çok daha yüksek hızlı 1.5 saatte ulaşılabilecek.
07- Ankara-Sivas hızlı tren projesi.
08- Başkentray Tandoğan, Keçiören metro ve Atatürk Kültür Merkezi, Gar, Kızılay metro projeleri var bir paket halinde.
09- Etlik ve Bilkent şehir hastaneleri.
10- Ankara içme suyu ikinci merhalesi.
11- Uluslararası polis eğitim merkezi. 1.2 milyar liralık bir proje. 3 bin kişinin aynı anda eğitim alabileceği bir merkez. İlişkilerimizin iyi olduğu ülkelerden de polislerin gelip burada eğitim görebilecek.
Başbakan Yardımcısı ve Ankara milletvekili Ali Babacan, AK Parti'nin 13 yıllık iktidar dönemini SABAH Ankara'ya değerlendirdi. Gazetelerin Ankara eklerinin temsilcileriyle biraraya gelen Babacan, AK Parti iktidarında Ankara'nın çehresinin değiştiğini belirterek "2002'yle bugün arasına baktığımızda, çok şükür Türkiye'de her alanda ilerlemeler oldu. Türkiye çok daha normal, çok daha ileri bir demokratik çerçeveye oturmuş durumda. Hem sistem olarak, hem demokrasi olarak, hem de ekonomik anlamda büyük ilerlemeler kat ettik" dedi.
HER ALANDA BÜYÜME SAĞLANDI
AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı döneminde Türkiye ekonominsin çok büyüdüğünü ifade eden Ali Babacan, "Ekonomimiz, 215 milyar dolardan 800 milyar dolara büyüdü. İhracatımız büyüdü, faizler düştü, enflasyon düştü, paranın satın alma gücü arttı. Yani 2002'de bir asgari ücretle ne satın alabiliyordunuz, bugün ne satın alabiliyorsunuz. En düşük emekli maaşıyla ne alabiliyordunuz, bugün ne alabiliyorsunuz. Buralarda gerçekten çok ciddi artışlar söz konusu" diye konuştu. Muhalefet partilerinin emekli maaş vaatlerini gerçekçi bulmadığını anlatan Bakan Babacan şunları söyledi: Seçim var malum. Siyasi partiler asgari ücret ve emekli maaşını sık gündeme getiriyor. Ama o partilerin iktidarda olduğu dönemlere bakın. O dönemlerde gerçekten yüksek zamlar verilmiş ama enflasyon çoğu zaman maaş zammının üstünde olmuş. Yani satın alma gücü erimiş. Dolayısıyla burada nominal olarak maaşın ne kadar olduğundan öte, bir de o piyasadaki fiyatlar, enflasyon ve onun satın alma gücü çok çok önemli. Biz çok şükür hiç aldatan olmadık, hep gerçekçi olduk ve sabit gelirli vatandaşlarımızın da net anlamda satın alma gücünün oldukça yükseldiği bir dönemi yaşamış olduk.
ÜNİVERSİTE SAYISINDA ARTIŞ
"Ben artık üniversitelerimizdeki gelişmeleri takip etmekte zorlanıyorum" diyen Babacan şunları söyledi: Benim mezun olduğum TED'in üniversitesi 2009'da devreye girdi. 2005'te TOBB ETÜ Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden oldu. Zaten Bilkent Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi biliyorsunuz ve çok çok başarılı. Dünyada son 50 yılda kurulan bütün üniversiteleri incelemişler, ilk 100 çıkartmışlar. Orada 3 Türk üniversitesi var. Biri de Bilkent. Yıldırım Beyazıt Devlet Üniversitemiz 2010'da hizmete girdi ama çok büyüdü. Sayın Beşir Atalay'ın özel gayretiyle kurulan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, özellikle lisansta, doktorada Türkiye genelinde adı duyulacak iyi bir üniversite olacak diye bekliyorum. İktidarımız döneminde, Ankara'da eğitim gören üniversite öğrenci sayısında da ciddi artış oldu. Üniversite öğrenci sayımız 145 bindi, şimdi 211 bin. Yani Ankara, eğitimde dünya şehri oldu. Benim büyük oğlum Bilkent'te birinci sınıfı bitiriyor. Lisans, yüksek lisans, doktora, çok sayıda yabancı öğrenci var. Erasmus gibi programların da çok faydası oldu. Dünyanın her yerinden öğrenciler bizim üniversitelerimize geliyor. Türkiye ve de Ankara, uluslararası eğitim sisteminin entegre parçası haline geldi.
SAĞLIKTAKİ BAŞARIMIZI ANLATIYORUZ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sağlık sektöründeki gelişmeleri de şöyle anlattı: "İnşallah şu şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle Ankara çok çok iyi bir noktaya gelecek. Atatürk Hastanesi gibi sayısız hastane bu 12 yılda devreye girdi. Bilkent'teki şehir hastanesini inşallah beklenenden bir yıl önce bitireceğiz. Bunlar özel sektör tarafından için yap-kirala metoduyla yapıldığı için hızlı yürüyor. Etlik'teki şehir hastanemiz, hukuki sorunlar yüzünden gecikmişti. Hukuki sorunlar son Bakanlar Kurulu'nda çözüldü. Her ikisi de bin 400'er dönüm arazi üzerine kurulu dev kompleksler. Kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolarlık bir ülkeyiz ama sağlık tesisleri 50 bin dolarlık milli geliri olan ülkedekine denk. Sağlık sektörümüz, Türkiye'nin genel ekonomik büyüklüğünün ve standartlarının çok ötesinde hizmet kapasitesine bizim dönemimizde ulaştı. Geçen sene Davos'ta Türkiye'deki sağlık reformunu anlatmamızı istediler, 3 saat anlattım. Salonda dünyanın en büyük hastane komplekslerinin sahipleri ve TIP'taki en iyi üniversitelerin rektörleri, bakanlar, ilaç ve tıbbi cihaz firması yetkilileri olan 250 kişi vardı. Gelişmekte olan ülkelerden gelenler şunu sordular: Bu kaliteyi, bu kadar düşük maliyetle nasıl bu kadar hızlı zamanda artırdınız? Bu yüzden bir önceki Sağlık Bakanımız Recep Akdağ Harvard Üniversitesi'nde ders veriyor. Dünyanın dört bir yanından kamu yöneticileri geliyor, bizim eski bakanımızdan sağlık yönetimini öğreniyor.
YABANCILAR ANKARA'YI TANIYAMIYOR
13 yılık AK Parti iktidarı sürecinde yapılan çalışmaların Ankara'da hissedildiğinin altını çizen Ali Babacan, "Ankara'nın çehresi değişti. 3-5 senedir Ankara'ya gelmeyen yabancı misafirlerimiz inanamıyorlar. 'Havaalanı başka bir havaalanı olmuş. Yoldan şehre giriyoruz, bambaşka yollar. Gecekondular gitmiş, yerine çok daha farklı yeni eserler, yeni yerleşim merkezleri ortaya çıkmış' diyorlar. İhracatımız Türkiye genelinde 4 misli artmış. Ankara'da tam 5 misli artmış. 1.5 milyar dolardan 8.1 milyar dolara çıkmış. Savunma sanayiinin ve ihracatının kalbi burada" diye konuştu. 2002'de Ankara'da 1 milyon sigortalı çalışan olduğunu anlatan Babacan, şu anda bu rakamın 1 milyon 700 bine çıktığını, okul sayısının 2 bin 164'ten 3 bin 441'e, 35 bin 600 olan öğretmen sayısının da 66 bin 789'a yükseldiğini açıkladı.
ULAŞTIRMADA ÇAĞ ATLADIK
Babacan, ulaştırma sektöründeki gelişmeleri de şöyle anlattı: Ankara ulaştırma konusunda da güzel mesafeler kat etti. Ben haftada en az 1-2 defa İstanbul'a gidip geliyorum ve her Ankara'ya dönüşümde şöyle bir rahat nefes alıyorum. Ankara'da gerçekten İstanbul'la mukayese edilemeyecek kadar trafiğimiz rahat. Metrolar çok çok faydalı oldu. Çayyolu, Sincan, Batıkent. Şimdi Keçiören var biliyorsunuz. Devlet belediyemizin üzerinden yükü aldığı için bu hizmetler artık daha hızlı yürüyor. Bu 12 yıl içinde, bölünmüş yol Ankara il sınırlarında 466 kilometreden 916 kilometreye çıktı. Demiryolları, merkezi havaalanına bağlayan raylı sistem çok önemli havayolunu desteklemesi açısından. Bir de fuar merkezi olacak biliyorsunuz, geçenlerde temelini attı arkadaşlarımız. Bize bu seçim döneminde 12-13 ilde görev verdikleri için Ankara'ya böyle arada uğrayıp program yapıyoruz. Ankara'daki bazı açılışlara da onun için katılamadık. Fuar merkezinin havaalanına yakın oluşu, raylı ulaşımın güzergâhı üzerinde olması, Ankara'nın ticaretine yeni bir heyecan katacak. Ankaraİstanbul hızlı tren hattı bitti. Konya'ya bir hat var, İzmir'e bağlanacak, öbür tarafta da Sivas'a kadar uzanıyor. Bir de kuzey hattı var. Ama daha da önemlisi şimdi Ankara'yı İstanbul'a bağlayacak yüksek hızlı tren projesi yani yepyeni bir hattan geçecek bu ve yap-işlet-devret'le yapılacak. Ankara-İstanbul'u 1,5 saate indirecek. Yap-işlet-devret olacağı için çok hızlı tamamlanacak. Sadece şu rakam bile Ankara'nın nereden nereye geldiğini gösteriyor. 2002'deki havayolu yolcu sayımız 2.8 milyon, geçen sene tam 11 milyon. 12 yılda havayolunu kullanarak Ankara'ya gelen yolcu sayısı 2.8'den tam 11 milyona çıktı.