• Tarih:2016-03-15
  • Kategori:Köşe Yazıları

Acı ve gözyaşı...

Yazdan kalma güneşli bir pazar gününü haftanın ilk işgününe devretmeye hazırlanıyorduk. YGS sınavından çıkan gençlerin, hafta sonunu eşi ve çocuğu ile Kızılay'da geçirmek isteyenlerin kalabalığı teröristlerin hedefi oldu. Başkentin derin sessizliğini hain patlama bozdu. Gazeteden ayrılalı yaklaşık 15 dakika olmuştu ki korkunç patlamanın şiddeti ile irkildim. 'Eyvah' demeye kalmadan telefonun diğer ucunda kısa bir süre önce 'yarın görüşürüz' diye vedalaştığım muhabir arkadaşım Tülay Canbolat'ın sesi ile ikinci kez irkildim. 'N'oldu' demeye kalmadı… Kızılay'da patlama olduğunu söyleyen Tülay'ın, 'Ben de Kızılay'dayım abi' sözleri üzerine donup kaldım. Merasim Sokak'taki patlamaya da otobüs içinde yakalanan Tülay Canbolat, Kızılay patlamasına da tanıklık etti. Olay yerindeki korkunç manzarayı anlatırken sesi kısıldı. Kendini toparladığında olayın boyutu biraz daha netleşmeye başladı. Saatler sonra korkunç saldırının bilançosu ağırlaştı. 
Başkentli dün kara bir güne uyandı… Tüm alçaklığa, ihanete, kalleşliğe ve terör seviciliğine, avucunu ovuşturanlara inat hayata tutunmaya devam ediyoruz. Terör evrensel bir insanlık suçudur… Dili, dini, ırkı yoktur. Hiçbir amaç için meşrulaştırılamaz… Bu ülkenin birer ferdi olarak, terörün istediğini almasına izin vermeyeceğiz… Şerefsizlere, alçaklara karşı yenilmeyeceğiz… Birlik ve beraberliğimize kast edenlere karşı korkmadığımızı bir kez daha haykırmak istiyorum.
Ülkemizi, birliğimizi, huzurumuzu, kardeşliğimizi ve hayallerimizi hedef alan bu terör saldırısını lanetliyorum.
Hayallerini, geleceğini, hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine, sevdiklerine ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Üzgünüm, öfkeliyim… Hiç havamda değilim. Biliyorum aydınlık yarınlar ülkemin üzerine bir güneş gibi doğacak.
O günler geldiğinde bu günler hançerlendiğim yaraları unutmayacağım.
Unutturmayacağım…

Yorumlar

Yorum Yapın

Twitter