Nisanda hayat bulmak
Ankara'yı baharda daha çok seviyorum. Sisli, puslu kapalı havalar oldum olası ruhumu daraltıyor. Sevmekten uzaklaşmıyorum. Lakin ruhuma pranga vuruluyor.
Hafta sonu 'günlük güneşlik' misali mükemmel bir havayı bulunca ruhum kendine geldi.
Kışın rehaveti kalktı üzerimden diyeceğim ama bu yıl kışta olmadı ki…
Baharın coşkusunu hissediyorum. Ne çok sıcak ne çok soğuk… Ilık günleri yaşıyoruz.
Ne üşütüyor, ne de bunaltıyor. Nisan bahara yakışır bir ay…
Hele bir de nisan yağmurlarında ıslanmak var ki. Değmeyin keyfime…
Yoğun ve yorucu günlerin ardından kaybedenlerin itirazları ve kazananların zafer coşkusundan uzaklaşmak istedim.
Mevsime dair bir şeyler karalamayı, ruhumu dinlemeyi tercih ettim bu hafta.
Bırakın nisan yağmurlarında ıslanayım. Bahara hazırlık olsun…
Üzerimdeki kış rehaveti yağmurla yıkansın.
Bu vücut baharla birlikte yeniden doğsun. Doğayla birlikte ruhumuzdaki coşku yeniden hayat bulsun.
Aylardan nisan ise;
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki…
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin,
bahçemde bahar; diyor Cahit Sıtkı Tarancı…
Her işin sırrında sevginin olduğunu düşünüyorum. Düşünüyorum, çünkü… Sevgi varsa çözüm var.
Hayata dair gri ve mat renkleri sevmiyorum. Daha canlı renklerde hayat buluyorum…
Güzeldir bahar mevsimi, hele bir de aylardan nisan ise kalbin ritmi bile farklı olur.
Doğa, ruh, beden tüm canlılar yeniden hayat bulur.
Bahara dair hayalleriniz varsa ertelemeyin.
Hayat ertelenmeye gelmeyecek kadar önemli.
Yaşanmışlıkları ötelemediğiniz sürece hayatın içindesiniz.
Hep hayatın içinde kaldığınız sağlık ve mutluluk dolu günleriniz olsun…