´Zıpkın gibi,fişek gibi...´
'Zıpkın gibi, fişek gibi' cümlesiyle başlardı her programa… Biz habercilerin örnek aldığı birazda kıskandığı bir haberciydi.
Haberin ve haberciliğin 'A Takımı'ydı.
Ekranlara kilitler, haberin içine taşırdı izleyeni. Haber neredeyse Savaş Abi oradaydı.
Babacan, öğretici, duayen, şakacı ve entelektüeldi. Sevdiğini asla bırakmayandı.
Bir 'Alo' onu için kâfiydi.
SABAH Ankaralı olduğum ilk ay koşup geldi.
Koşmak ne ki, uçarcasına Başkent'e gelmişti.
Akşam geceye dönmüştü.
Telefonun ucunda Savaş Abi… Bodrum'da olduğunu söylediğinde, ricamızı ilettim.
Ankara sokaklarını Savaş Abi'yle dolaşıp kentin nabzını tutalım istedim.
Her zamanki haberci refleksi ile sabahın 8'inde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda olduğunu söylemez mi.
Şaşkınım… Ne zaman bilet buldun? Nasıl Ankara'ya geldin?
İşte haberci refleksi bu olsa gerek. Aynı gün ofiste biraz dinlendikten sonra çalışmaya başladı.
İki arkadaşımın refakat ettiği Savaş Abi, Ankara'ya ilişkin müthiş işler çıkarmıştı.
SABAH Ankara'nın 8'inci kuruluş yıldönümünde bizleri yalnız bırakmayarak güç verdi.
Ankara ekibine verdiğin destek için binlerce teşekkür… Zaman zaman telefonlaşıp tekrarını istediğimde 'en kısa sürede' deyip zamana oynadı.
Sağlık sorunlarıyla boğuşmasına rağmen haber onu hayata bağladı.
Yazısını ulaştırdığında ardına bir not iliştirmişti 'Osman Aga' işlem tamam… Peki, Savaş Abi, bu seferlik işlem tamam olsun.
Biz 'Savaş'ı kaybetmiş' olabiliriz.
Senin habercilik heyecanın, refleksin, anlayışın yüzlerce, binlerce gencecik yürekte yaşayacak.
Yaşam enerjisiydi gözlerinden fışkıran Savaş Abi'nin. Güzel insanlar güzel izler bırakır. Bedenleri terk etse de bu dünyayı ruhları terk etmez… Savaş Abi ömrünü adadığı mesleğinde ve dost meclislerinde hep olacak… Sevmiyorum bu ayları… Yaprak dökümü gibi ayrılıkların mevsimi… Kimleri yolcu etmedim ki kasımda.
Şimdi o listeye Savaş Abi'yi de eklemek ağrıma gidiyor.
'İlk fırsatta' demiştin ya… Yarım kalanlar var… Mekanın cennet olsun. Hakkını helal et…
SABAH Ankara ekibi olarak dualarımız seninle…
Haberin Kaptanı, Sokağın Çocuğu, Savaş Abi... Güle, güle…